20 Haziran 2019 Perşembe

Limited Şirketlerin Vergi Borçlarının Takibinde Sıra

Yıllardır Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu ve Vergi Daireleri arasında içtihat farklılığına neden olan konu, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu'nun 11 Aralık 2018 tarihli kararıyla çözüme kavuşturulmuş oldu.

Limited şirketlere ait vergi borçlarının şirket tüzel kişiliğinden tamamen veya kısmen tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde, şirket kanuni temsilcisinden tahsili yoluna gidilmeden şirket ortaklarının takip edilip edilemeyeceği konusunda Danıştay Dokuzuncu Dairesi ile Vergi Dava Daireleri Kurulu, Üçüncü, Dördüncü ve Yedinci Daire aynı duruma ilişkin birbirinden farklı kararlar vermekte, bu da hem davacı şirketler ve bunların ortakları ile kanuni temsilcileri hem de davalı idareler bakımından belirsizliğe neden oluyordu.

Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu kararına göre, limited şirket tüzel kişiliğinden tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borçlarının şirket ortaklarından tahsili yoluna gidilebilmesi için öncelikle kanuni temsilcilerin takibi yoluna gidilmesine gerek bulunmamaktadır.

Kararın gerekçe kısmında, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 35. maddesinde ortakların sorumluluğu hakkında hüküm getirilmesi, kanuni temsilciye gidilmeden de ortağa gidilebilmesini sağlamayı amaçlamadığı gibi, kamu alacağını korumayı ve hızlı bir şekilde tahsilini gerçekleştirmek istediği sonucuna varıldığı belirtilmiştir.

20 Haziran 2019 tarih 30807 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararın tam metnine ulaşmak için tıklayın.