24 Nisan 2020 Cuma

Koronavirüsle Dönüşen Dünya (Türk Tarım Mevzuatı)


Covid-19 salgını nedeniyle hayatın durduğu şu günlerde, kırsal yaşamın önemi bir kez daha anlaşıldı. Şehirde lüks sitelerde veya villalarda yaşayanlar dahil olmak üzere, insanlar evlerinin önündeki küçük yeşil alanlar dışında nefes alacak yer bulamıyor. Nüfusun büyük kısmının yaşadığı apartmanlarda ise durum daha vahim. Balkonlar olmasa kelimenin tam anlamıyla "kapalı cezaevi" hayatı yaşanacak.

Virüs salgını sürecinde, öncelikle her devletin kendi sorunlarını çözmeye odaklandığı ve uluslararası birlik ve kurumların pek faydalarının olmadığı anlaşıldı. Özellikle tıbbi sarf malzemelerine ve sağlık hizmetlerine erişimde yaşanan sorunlar, Avrupa Birliği'nin akdenize kıyı ülkelerinde ayrılık seslerini yükseltmeye başladı. Bu süreçte birçok ülke temel ürünlerin (gıda, hammadde, ara ürün vb.) ihracatını sınırlamaya dönük önlemler aldı. Sonuç olarak devletler, küreselleşmenin getirdiği "ucuzsa üretme, dışardan al" yaklaşımından uzaklaşarak, yeniden temel ihtiyaçların kendi ülkelerinde üretilmesi esasına dayalı "kendi kendine yeter olma" hedefi koymaya başladılar.


Bu süreçte en çok da gıda güvenliğinin ve dolayısıyla tarımın ne kadar hayati olduğu ortaya çıktığından, temel kavramlarıyla birlikte ülkemizin tarımla ilgili kanunlarını paylaşmak istedim.